Pet (Evcil Hayvan) Etkisi

New York Eyalet Üniversitesi’nde çalışan araştırmacı Karen M. Allen 2003 yılında evcil hayvanlar ile yaşamanın insan sağlığını ve psikolojisini olumlu etkilediği fikrini öne sürdü. Bu teorisine ‘evcil hayvan etkisi’ adını verdi ve bu alanda araştırmalar yapmaya devam etti. Son 30 yılda bu konuda yüzlerce araştırma yayımlandı.

Kedi ve/ya köpek besleyen kişilerin çoğu evcil hayvanların onlara iyi geldiğini söyler. Hatta ‘köpek en iyi dosttur’ denir. Çünkü köpekler sadık, sevgi dolu, munis ve sahibine bağlıdırlar. Böyle bir arkadaşı kim istemez ki?

Yapılan çalışmalar, köpeklerin sadık birer arkadaştan ötesi olduğunu gösteriyor. Örneğin bir köpekle yaşamanın kalp-damar sağlığına iyi geldiği gösterilmiş. Ayrıca köpek besleyen bir kişinin fiziksel aktivitesi arttığından kolesterol düzeyi ve kan basıncı düşüyor. Ayrıca hem günlük hayatta hem de daha zorlayıcı olan travmatik zamanlarda köpeklerin sakinleştirici etkisi çalışmalarla gösterilmiştir.

Bir köpekle yaşamanın sağlığımız nasıl etkilediğine yakından bakalım.

1- Köpekler bize mindfullness (bilinçli farkındalık) öğretir. 

Köpeğinizin yerde yattığı zamanları düşünün. Öylece yatar ve penceren giren güneşin tadını çıkarır. Yatma işini bile tüm dikkatiyle yapar. İşte bu mindfulness! Ya da köpeğinizle yürüyüşe çıktığınız zamanları düşünün. Bazen sadece ve sadece yürüdüğünüzü fark edeceksiniz. Böyle zamanlarda kendinizi dinlenmiş ve dingin hissedeceksiniz. Eğer böyle hissetmiyorsanız, bir sonraki gezinizde tüm dikkatinizi sadece yürümeye vermeyi deneyin. Vazgeçmeyin; denemeye devam edin. Yaptıkça nasıl meditatif bir etkisi olduğunu göreceksiniz.

Köpeği olsun olmasın, hemen herkesin deneyimlediği başka bir şey de köpek sevmektir. Bir köpeğin tüylerini okşarken pek bir şey düşünemeyiz. Bu da zihnimizi dinlendirir, bedenimizi gevşetir. Bir köpeği okşamak herkese iyi gelir!

2- Köpekler stresimizi alırlar.

British Columbia Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada 246 öğrencinin köpekle buluşmadan önce ve sonraki stres düzeyleri karşılaştırılmıştır. Köpekle zaman geçirip ona sarılan öğrencilerin stres düzeyleri düşerken mutluluk ve enerji düzeylerinin yükseldiği görülmüştür.

Bu öğrenciler, köpekle geçirdikleri zamandan 10 sat sonra bile köpekle zaman geçirmeyen gruba göre kendilerini daha pozitif ve desteklenmiş hissediyorlardı.

3- Köpekler bizi doğayla buluşturur.

Köpeği olan kişiler tüm mevsimlerde köpeği olmayan kişilere göre daha fazla dışarı çıkıp yürüyüş yaparlar. Genellikle park, orman, sahil gibi doğal alanları tercih ederler. Doğada zaman geçirdiğinizde stresin nasıl azaldığını bir düşünün.

Şehirdeyken bile yeşil alanlarda vakit geçirmek fiziksel aktivitenizi arttırmanızı sağlar, böylece daha sakin ve gevşemiş hissedersiniz. Üstelik etrafta sizin gibi yürüyüşe çıkmış ya da köpeğiyle yürüyüşe çıkmış insanlarla daha fazla sosyalleşme fırsatınız olur. Bütün bunlar doğanın ruh sağlığımız üzerindeki çeşitli olumlu etkileridir.

4- Köpekler bizimle empati yapar.

Duygular bulaşıcıdır. Viyana Üniversitesi’nde yapılan çalışmalara göre köpekler duyguları hisseder ve hatta olumlu ve olumsuz duyguları birbirinden ayırt edebilirler. İnsanlarda bu beceriler zaten var. Ancak çok sevdiğiniz kişiler bile bazen duygularınızın farkında olmayabilirler. Çalışma hayatı, şehir hayatının koşturmacası ve kişisel dertler dikkatimizi bir başka kişiye vermemizi giderek zorlaştırıyor. Oysaki köpeğimiz, onunla birlikteyken gerçekten oradadır ve nasıl hissettiğimize naif bir şekilde tepki verir. Onun ilgisi bizimledir. Kendinizi yorgun ya da çok üzgün hissettiğinizde ya da şiddetli bir ağrınız olduğunda köpeğinizin yanınıza gelip patisini uzattığı, gözlerinize boncuk boncuk baktığı anlar mutlaka olmuştur.

Köpekler, boş vermemizi söylemez ya da tavsiye vermez. Yanınızda olduğunu ama sizi yargılamayacağını bilirsiniz. Fiziksel ve duygusal olarak bizimle temas kurarlar. Ona sarılmak, tüylerini okşamak ya da gelip burnumuzu yalaması oksitosin salgılanmasını sağlayarak bizi rahatlatır. Köpeğimiz, zamanla ailemizden biri haline gelir çünkü aramızda bir bağ oluşur. Zor günlerde köpeğinizle vakit geçirmek iyileştiricidir.

Köpeklerin duygularımızı anlama ve duygusal destek olma becerileri sayesinde, bazı köpekler terapi amaçlı ya da afetlerde, savaşlarda arama-kurtarma amaçlı kullanılmak üzere eğitilirler.

5- Köpekler, hayata anlam katar.

Bitki yetiştirmek, bir çocukla oyun oynamak ya da bir köpeği beslemek ruhumuza iyi gelir.  Çünkü kendimizden başka bir şey ya başka bir kişi için harekete geçmek hayatımıza anlam katar. Çok depresif olan bir kişi bile sulayacağı bitkiler için kendinde enerji bulabilir. Bu enerji onun iyileşmesine yardım eder.

Evcil bir hayvanla yaşamak da öyledir. Sabah uyandığımızda yataktan çıkmak için bir sebep haline gelir. Çünkü onu besleriz, yürüyüşe çıkarırız, onunla oyun oynarız ve karşılığında şefkat alırız. Özellikle yalnız yaşayan kişiler ve yaşlılar için köpek, yaşam enerjisini arttıran bir arkadaş gibidir.

6- Köpeğini sosyalleşmenize yardım eder.

Günlük hayatta tanımadığımız kişilerle göz teması kurarken kendimizi rahat hissetmeyiz. Gülümsemek ya da sohbet başlatmak içinse genelde tanıştırılmayı bekleriz. Ama bir parkta köpeğini gezdiriyorsanız insanların sizinle göz teması kurmak istediğini fark edebilirsiniz. Çünkü köpeği olsun ya da olmasın pek çok insan köpekleri sever. Köpeğiyle dolaşan birine de sempati duyar ve temas kurmak ister. Köpek aracılığıyla sohbet başlayabilir, hatta arkadaşlar edinilebilir. Bu durum köpeği olan kişiler arasında daha hızlıca ve kolayca oluşur. 

Köpeğinizle dışardayken hem köpeğiniz köpek arkadaşlarıyla oyun oynar hem de siz diğer köpek sahipleriyle tanışabilirsiniz. Köpeğinizle ilgili bilgi ve deneyim paylaşımı işinizi kolaylaştıracaktır. Araştırarak uzun zamanda elde edeceğiniz bilgileri deneyimli bir köpek sahibinden kolayca öğrenebilirsiniz. Sohbet ilerledikçe çok daha farklı konularda da paylaşım yapma şansı doğacaktır.

Köpekler, bizim dünyayla ve diğer canlılarla temasımızı arttırırlar. Bu temas, dünyaya da bize de iyi gelir.

7- Köpekler, yalnızlık duygusunu azaltır.

Sosyal medyada geçirdiğimiz zaman giderek artıyor. Çünkü hemen her konuda bilgiye kolayca ulaşıyoruz, belli bir alanda çalışan yetkin kişilere ulaşabiliyoruz. Sosyal medyada eğleniyoruz, üretiyoruz ve bazen de kafa dağıtıyoruz. Ancak doğamız gereği fiziksel temasa ve duygusal paylaşıma ihtiyacımız var. Ailemizin bir ferdi haline gelen köpeğimizle ilişkimiz ruh sağlığımız için koruyucudur. Çalışmalar evinde bir evcil hayvan olan kişilerin depresyon yaşama riskinin azaldığını söylüyor. İşte ‘pet effect’. Yani evcil hayvan etkisi.

Köpekler bize karşılıksız sevgi ve kabul veriyorlar. Sadece bu yüzden bile bir köpeği sahiplenmeye değer.

Özlem Demirci

Uzman Psikolog

Pet (Evcil Hayvan) Etkisi

New York Eyalet Üniversitesi’nde çalışan araştırmacı Karen M. Allen 2003 yılında evcil hayvanlar ile yaşamanın insan sağlığını ve psikolojisini olumlu etkilediği fikrini öne sürdü. Bu teorisine ‘evcil hayvan etkisi’ adını verdi ve bu alanda araştırmalar yapmaya devam etti. Son 30 yılda bu konuda yüzlerce araştırma yayımlandı.

Kedi ve/ya köpek besleyen kişilerin çoğu evcil hayvanların onlara iyi geldiğini söyler. Hatta ‘köpek en iyi dosttur’ denir. Çünkü köpekler sadık, sevgi dolu, munis ve sahibine bağlıdırlar. Böyle bir arkadaşı kim istemez ki?

Yapılan çalışmalar, köpeklerin sadık birer arkadaştan ötesi olduğunu gösteriyor. Örneğin bir köpekle yaşamanın kalp-damar sağlığına iyi geldiği gösterilmiş. Ayrıca köpek besleyen bir kişinin fiziksel aktivitesi arttığından kolesterol düzeyi ve kan basıncı düşüyor. Ayrıca hem günlük hayatta hem de daha zorlayıcı olan travmatik zamanlarda köpeklerin sakinleştirici etkisi çalışmalarla gösterilmiştir.

Bir köpekle yaşamanın sağlığımız nasıl etkilediğine yakından bakalım.

1- Köpekler bize mindfullness (bilinçli farkındalık) öğretir. 

Köpeğinizin yerde yattığı zamanları düşünün. Öylece yatar ve penceren giren güneşin tadını çıkarır. Yatma işini bile tüm dikkatiyle yapar. İşte bu mindfulness! Ya da köpeğinizle yürüyüşe çıktığınız zamanları düşünün. Bazen sadece ve sadece yürüdüğünüzü fark edeceksiniz. Böyle zamanlarda kendinizi dinlenmiş ve dingin hissedeceksiniz. Eğer böyle hissetmiyorsanız, bir sonraki gezinizde tüm dikkatinizi sadece yürümeye vermeyi deneyin. Vazgeçmeyin; denemeye devam edin. Yaptıkça nasıl meditatif bir etkisi olduğunu göreceksiniz.

Köpeği olsun olmasın, hemen herkesin deneyimlediği başka bir şey de köpek sevmektir. Bir köpeğin tüylerini okşarken pek bir şey düşünemeyiz. Bu da zihnimizi dinlendirir, bedenimizi gevşetir. Bir köpeği okşamak herkese iyi gelir!

2- Köpekler stresimizi alırlar.

British Columbia Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada 246 öğrencinin köpekle buluşmadan önce ve sonraki stres düzeyleri karşılaştırılmıştır. Köpekle zaman geçirip ona sarılan öğrencilerin stres düzeyleri düşerken mutluluk ve enerji düzeylerinin yükseldiği görülmüştür.

Bu öğrenciler, köpekle geçirdikleri zamandan 10 sat sonra bile köpekle zaman geçirmeyen gruba göre kendilerini daha pozitif ve desteklenmiş hissediyorlardı.

3- Köpekler bizi doğayla buluşturur.

Köpeği olan kişiler tüm mevsimlerde köpeği olmayan kişilere göre daha fazla dışarı çıkıp yürüyüş yaparlar. Genellikle park, orman, sahil gibi doğal alanları tercih ederler. Doğada zaman geçirdiğinizde stresin nasıl azaldığını bir düşünün.

Şehirdeyken bile yeşil alanlarda vakit geçirmek fiziksel aktivitenizi arttırmanızı sağlar, böylece daha sakin ve gevşemiş hissedersiniz. Üstelik etrafta sizin gibi yürüyüşe çıkmış ya da köpeğiyle yürüyüşe çıkmış insanlarla daha fazla sosyalleşme fırsatınız olur. Bütün bunlar doğanın ruh sağlığımız üzerindeki çeşitli olumlu etkileridir.

4- Köpekler bizimle empati yapar.

Duygular bulaşıcıdır. Viyana Üniversitesi’nde yapılan çalışmalara göre köpekler duyguları hisseder ve hatta olumlu ve olumsuz duyguları birbirinden ayırt edebilirler. İnsanlarda bu beceriler zaten var. Ancak çok sevdiğiniz kişiler bile bazen duygularınızın farkında olmayabilirler. Çalışma hayatı, şehir hayatının koşturmacası ve kişisel dertler dikkatimizi bir başka kişiye vermemizi giderek zorlaştırıyor. Oysaki köpeğimiz, onunla birlikteyken gerçekten oradadır ve nasıl hissettiğimize naif bir şekilde tepki verir. Onun ilgisi bizimledir. Kendinizi yorgun ya da çok üzgün hissettiğinizde ya da şiddetli bir ağrınız olduğunda köpeğinizin yanınıza gelip patisini uzattığı, gözlerinize boncuk boncuk baktığı anlar mutlaka olmuştur.

Köpekler, boş vermemizi söylemez ya da tavsiye vermez. Yanınızda olduğunu ama sizi yargılamayacağını bilirsiniz. Fiziksel ve duygusal olarak bizimle temas kurarlar. Ona sarılmak, tüylerini okşamak ya da gelip burnumuzu yalaması oksitosin salgılanmasını sağlayarak bizi rahatlatır. Köpeğimiz, zamanla ailemizden biri haline gelir çünkü aramızda bir bağ oluşur. Zor günlerde köpeğinizle vakit geçirmek iyileştiricidir.

Köpeklerin duygularımızı anlama ve duygusal destek olma becerileri sayesinde, bazı köpekler terapi amaçlı ya da afetlerde, savaşlarda arama-kurtarma amaçlı kullanılmak üzere eğitilirler.

5- Köpekler, hayata anlam katar.

Bitki yetiştirmek, bir çocukla oyun oynamak ya da bir köpeği beslemek ruhumuza iyi gelir.  Çünkü kendimizden başka bir şey ya başka bir kişi için harekete geçmek hayatımıza anlam katar. Çok depresif olan bir kişi bile sulayacağı bitkiler için kendinde enerji bulabilir. Bu enerji onun iyileşmesine yardım eder.

Evcil bir hayvanla yaşamak da öyledir. Sabah uyandığımızda yataktan çıkmak için bir sebep haline gelir. Çünkü onu besleriz, yürüyüşe çıkarırız, onunla oyun oynarız ve karşılığında şefkat alırız. Özellikle yalnız yaşayan kişiler ve yaşlılar için köpek, yaşam enerjisini arttıran bir arkadaş gibidir.

6- Köpeğini sosyalleşmenize yardım eder.

Günlük hayatta tanımadığımız kişilerle göz teması kurarken kendimizi rahat hissetmeyiz. Gülümsemek ya da sohbet başlatmak içinse genelde tanıştırılmayı bekleriz. Ama bir parkta köpeğini gezdiriyorsanız insanların sizinle göz teması kurmak istediğini fark edebilirsiniz. Çünkü köpeği olsun ya da olmasın pek çok insan köpekleri sever. Köpeğiyle dolaşan birine de sempati duyar ve temas kurmak ister. Köpek aracılığıyla sohbet başlayabilir, hatta arkadaşlar edinilebilir. Bu durum köpeği olan kişiler arasında daha hızlıca ve kolayca oluşur. 

Köpeğinizle dışardayken hem köpeğiniz köpek arkadaşlarıyla oyun oynar hem de siz diğer köpek sahipleriyle tanışabilirsiniz. Köpeğinizle ilgili bilgi ve deneyim paylaşımı işinizi kolaylaştıracaktır. Araştırarak uzun zamanda elde edeceğiniz bilgileri deneyimli bir köpek sahibinden kolayca öğrenebilirsiniz. Sohbet ilerledikçe çok daha farklı konularda da paylaşım yapma şansı doğacaktır.

Köpekler, bizim dünyayla ve diğer canlılarla temasımızı arttırırlar. Bu temas, dünyaya da bize de iyi gelir.

7- Köpekler, yalnızlık duygusunu azaltır.

Sosyal medyada geçirdiğimiz zaman giderek artıyor. Çünkü hemen her konuda bilgiye kolayca ulaşıyoruz, belli bir alanda çalışan yetkin kişilere ulaşabiliyoruz. Sosyal medyada eğleniyoruz, üretiyoruz ve bazen de kafa dağıtıyoruz. Ancak doğamız gereği fiziksel temasa ve duygusal paylaşıma ihtiyacımız var. Ailemizin bir ferdi haline gelen köpeğimizle ilişkimiz ruh sağlığımız için koruyucudur. Çalışmalar evinde bir evcil hayvan olan kişilerin depresyon yaşama riskinin azaldığını söylüyor. İşte ‘pet effect’. Yani evcil hayvan etkisi.

Köpekler bize karşılıksız sevgi ve kabul veriyorlar. Sadece bu yüzden bile bir köpeği sahiplenmeye değer.

Özlem Demirci

Uzman Psikolog

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir